Corona Salgını !

Az önce bir gönderiyi okudum. Bir fuarcılık ve etkinlik şirketi (gönderi sahibi şirketin ismini vermemiş) ülke çapındaki etkinlikler iptal edilip; işler büyük sekteye uğrayınca, şirket çalışanlarını belirli süreyle ücretsiz izin yapmaları için evlerine yollamış. Aynı kişi eklemiş bu şirket iyi paralar kazanırken pirim vermediği ve ödüllendirmediği çalışanına şimdi neden bu durumun sorumluluğunu yükler. Şimdi ben de soruyorum size ücretsiz izne çıkan insanlar, yemeye içmeye ve kira ödemeye devam etmeyecek mi?

Dünya çapında gerekli önlemlerin zamanında alınmasını çok doğru buluyorum, ülkemizde de zamanında ve gerekli önlemler alındı bana göre. Fakat virüsün yayılmasını engelleyelim derken aşırı bir panik ve kaygının yayılması, önlem alalım derken insanların işsiz parasız kalması, hatta bu durumun ne kadar süreceği belli olmadığı için insanların aç kalması veya büyük bir korku ve endişe ile evde oturması daha mı iyi olacak emin değilim. Başka çözümü yok mu? Geçici süreyle 1/3’ini kesersin maaşın ya da ne bileyim daha iyi bir çözüm bulursun. Ama adamı beş parasız ve belirsiz süre için eve göndermek ne demek? Umarım yetkililer bu ve benzeri fırsatçılık eylemlerine hemen önlem alır. Bu kabul edilemez.

Benim burnuma artık ortamda ki fırsatçıların bu konuyu kullanmaya başladığını ve zaten kötü giden ekonominin faturasının Coronaya çıkarılmaya çalışıldığı gibi bir koku geliyor. Ortam fırsatçı dolmaya başladı. İnsanların kaygı nedeniyle almaya başladığı her şeyi aşırı pahalı satmak da büyük fırsatçılık ve bunu yapanlara ciddi cezalar verilerek caydırıcı önlemler alınması gerektiğini düşünüyorum. Yukarıda bahsettiğim şirketin fırsatçılığına da cezai bir yaptırımla engel olunması gerektiğini düşünüyorum. Kriz yönetimine maalesef bunlarla mücadele de dahil oldu. Dengelerin bozulmadan baştan önlem alınması kaos ve kaygının önlenmesi bakımından çok önemli bunların acilen ele alınmasını diliyoruz.

Dünyanın gidişatına baktığınızda global krizin sebebi de Corona olacak gibi görünüyor ve bu yüzden en fazla fedakarlık yapması gereken kişiler halk mı olacak? Domuz gribi salgınları sırasında böyle şeyler hatırlamıyoruz ve gripten meydana gelen ölüm vakalarının ne kadarının tespit edilip istatistiklere geçtiğini de bilmiyoruz. Ama şu an bütün dünyanın zaten berbat olan ekonomisi Corona yüzünden çöküşe doğru gidiyor. Salgından ölmesek, açlıktan öleceğiz. Önlem alacağız tabi: Kalabalık ortamlara girmeyip; hijyenimize dikkat edeceğiz, gerisi tevekkül, olan oluyor, dünya da dönüyor.

#fundabilgin #bilginanne #fundabilgin #bilginfunda #fundakaraaslan #corona

8 Mart Kadınlar Günü

“Eğer kadınlara saygı duyamazsan, başka hiç kimseye saygı duyamazsın, çünkü sen kadınlardan geldin. Kadın sana dokuz ay annelik yaptı, sonra her şeyle ilgilendi, seni yıllarca sevdi. Ve sonra tekrar….bir kadın olmadan yaşayamazsın. O senin tesellin, sıcaklığındır. Hayat çok soğuktur; kadın senin sıcaklığın olur. Hayat çok sönüktür, kadın senin ilhamın olur. Hayat çok fazla aritmetiktir; kadın senin şiirin olur. O senin hayatına zarafet verir. O seninle ilgilenir. O seni sever, müthiş bir şekilde, bütünüyle, seni sevmeye devam eder” Osho.

Sevgili kadınlar, sadece başkasından beklemeyin, önce siz kendi değerinizi bilin. Artık zaman eşitlik bekleme devri değil. Önce kendinizin ve yaptıklarınızın kıymetini bilin, sonra da kızınıza kıymet verin, ona sorumluluk verin ama asla kimseye hizmet ettirmeyin. İkramla, hizmetin farkını siz de iyi öğrenin. Siz de kimsenin hizmetçisi değilsiniz. Anaçlık ve hizmetçilik arasında ki farkı iyi bilin. Yaptığınız her şeye değer verin. Sevdiklerinize, çevrenize, eşinize, çocuklarınıza, en önemlisi hayatınıza değer verin. Hayatınızdan ve sizden daha kıymetli ne var ki? Unutmayın, kadın erkek haklarının eşitliği mücadelesi günümüzde artık özgüveni yüksek ve kendine değer veren kadınların varlığı ile şekil değiştirdi. Kadınlar artık birileri onlara hak ve eşitlik versin diye beklemiyor, direk alıyorlar haklarını. Çünkü bütün emeklerinin ne kadar değerli olduğunu o kadar iyi biliyorlar ki. Bu hakları elde etmek için nesillerdir ölen, yaralanan, eziyet ve işkence gören kadınların hayatlarını o kadar iyi biliyorlar ki…
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe dair: 8 Mart 1857’de NY’da bir tekstil fabrikasında grevde olan işçiler; polis saldırısı sonucu fabrikaya hapsedildi. Maalesef fabrikada yangın çıktı ve 129 kadın işçi hayatını kaybetti. O günden beri 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmakta ve bu 129 emekçi kadın anılmaktadır.

Bu kadınlar insanca şartlar altında çalışabilmenin bedelini hayatlarıyla ödedikleri için bizlerin, o günleri sadece hatırlayıp geçmeyip, bütün insanların insanca yaşama ve çalışma haklarına saygı duyarak, bu konuda elimizden geleni ve üzerimize düşeni yapmalıyız.

Kısa Not: Çalışmayan kadın emekçi sayılmaz mı? Ev kadınlarının emeklerinin bedeli de maddi manevi ödenemez. Kadınlar çalışkandır, bütün gün ev işi yaparken bir yandan da çocuklarının bakımını sağlarlar. Ev işi, yemek, çocuk bakımı ve çocuğun yetiştirilmesi çoğunlukla ev kadınlarının işidir. Ayrıca ev kadını olup da el işi ile aile ve ülke ekonomisine katkıda bulunan nice kadının emeğinin karşılığı ödenemez. Köyünde, kendisinin ya da komşusunun bağında bahçesinde çalışan binlerce –kayıtsız- tarım emekçisine de buradan sevgiler, saygılar sunuyorum… Bütün kadınlar fedakarca emek veren emekçilerdir.

#kadınlargunu #dünyaemekcikadinlargunu #8mart #fundabilgin #bilginanne #bilginfunda